8 Mayıs 2013 Çarşamba

Okul öncesi Dönem Çocuklarımıza Kitap Alırken Dikkat Edeceklerimiz


Okul öncesi çocukları çevrelerini tanıma çabası içindedirler. Ailesi dışında yeni kişilerle tanışırlar; öğretmen, komşu, arkadaş, marketteki satıcılar vb. Yeni yerler tanırlar; anaokulu, bir arkadaşının evi, hayvanat bahçesi vb. yeni çiçekler, böcekler, hayvanlar görür ve öğrenirler. İşte bu nedenle de gerçekçi, günlük konuları ele alan öykülerden hoşlanırlar. Doğa ve doğa olayları (kardan adamın erimesi gibi) ilgilerini çeker. Bizlerin kanıksadığı şeyler (bir kedinin süt içişi) onların hoşuna gider. Kısacası günlük yaşamdan alınan konular bu yaşlara çok uygundur.
Bu yaştaki çocuklar gerçekle hayal arasındaki farkı daha çözememişlerdir. Her söyleneni gerçek kabul ederler. Bu sebeple hayali öyküler bu yaş grubuna uygun değildir, akıllarını karıştırabilir. Hayali varlıklar onları korkutabilir (cinler, cadılar vb.). Yalnız kalan, terk edilen, alaya alınan çocukların öyküleri bu dönem çocuklarında güvensizlik duygusu yaratabilir.
Yaşamı tanımaya başladıkları bu devrede, çocuklar neşeli öykülerden hoşlanırlar. Yaşamı sevmeleri için iyimser konuları olan kitaplar seçilmesi yerinde olur. Elbette bu her şeyi cicili bicili göstermek anlamına gelmez.
Kitap okuma çocuğunuzun sözcük hazinesini geliştirecektir. Düzgün cümleler kurabilmesi, soru sorması, soruları anlamasını öğrenecek ve iletişimi kolaylaşacaktır. Bu nedenle de seçilen kitabın Türkçe’sinin düzgün olması çok önemlidir.
Bir yaş kitap okuma alışkanlığı kazanmaya yatırım olarak görülmelidir. Kalın sayfalı kitaplar çevrilmesi kolay olacağı için bu yaş grubuna uygundur.
İki yaştan sonra kısa metinli ve her resmin açıklamasını veren 2-3 sözcüklü tek cümleler içeren kitaplar bu yaş grubu içindir.
Üç yaştan sonra her sayfada 2-3 cümle bulunan kitaplar seçilebilir.
Dört beş yaş grubundaki çocuklara 4-5 satırdan oluşan paragrafların yer aldığı kitaplar tercih edilmelidir.

Çocuklarımıza Kitap Okurken Dikkat Edeceklerimiz
Bebeğinize 6 aylıktan itibaren yüksek sesle kitap okumaya başlayabilirsiniz. Çünkü bu dönemde bebekler, kitapların renkli şekillerine bakmaktan hoşlanmaya başlarlar. Günümüzde, yeni doğmuş bebeklere yüksek sesle okumanın yararlı olduğu düşünülmektedir. 
Çocuğunuzun gözüne bakarak, doğrudan ve yüksek sesle konuşmak onun gelişimi açısından son derece önemlidir. Bu sayede hem onun ruhsal doyumuna, hem de kelime hazinesinin gelişmesine önemli katkılarınız olacaktır.
Peki, onlara kitap okuduğunuzda neler öğrenirler? Kitapların önü ve arkası olduğunu, kitaplarda bir öykü olduğunu, kitaptaki yazıların soldan sağa doğru okunduğunu, resimlerin de öyküyü anlattığını, sayfaları yavaş çevirirsek yırtılmayacağını, kitaptaki öykü gibi bir öyküyü anlatabileceğini, hatta kendi öyküsünü resimleyebileceğini öğrenirler.
Okul öncesi yaşlarda çocukların dikkati çabuk dağılır. 15 dakika sonra kıpırdanmaya başlarlar. Uzun olmayan öyküler seçilmelidir. Resimli kitaplar okulöncesi çocukları içindir. Bu yaşlardaki çocuklara kitap okurken; onları yanımıza almalı, resimleri göstererek ve yazıları soldan sağa parmağımızla takip ederek okumalıyız. Sesimizi kullanmak, taklitler yapmak onları çok mutlu edecektir. Acele etmeden, çocuğun anladığından emin olarak okumalıdır. Sayfa okunup bittiğinde çocuğa yeni gelecek sayfa ile ilgili tahminler yaptırılabileceği gibi o sayfa ile ilgili sorular da sorulabilir. Çocuklar da soru sormaları için teşvik edilmelidir. Tüm kitap bittikten sonra çocuğa öykü ile ilgili sorular sormak da önemlidir.

7 Mayıs 2013 Salı

Balonla Dans:)





Hey anneler ve babalar çocuğunuzla/çocuklarınızla bu oyunu oynamaya ne dersiniz????
Önce bir balon alıp şişirin ve açın müziğin sesini:)) Müzik eşliğinde dans ederlerken havaya atılan balonu da düşürmemeye çalışın. Balon yere düştüğünde herkes donsun bakalım! Müziği de kısın, balonu düşüren dokunmadan diğerlerini güldürmeye çalışacak. Gülen oyunu kayberder!!!

ÇOCUKLARDA TIRNAK YEME



Tırnak etini ya da tırnağı dişiyle koparma ya da kemirme alışkanlığına tırnak yeme davranışı denir. Genellikle 3–4 yaşlarından sonra ortaya çıkmaktadır. Bu davranış, genellikle ergenlik döneminden sonra sona ermektedir. Çocuklarda %33 tırnak yeme davranışı görülür. Bu oran erken ergenlik çağına kadar sürer. Ergenlik çağında tırnak yiyen çocukların sayısı %40-45’e yükselir. Yani ergenlik çağına doğru çocukların hemen hemen yarısı tırnak yeme davranışıgösterir. Peki çocuk neden tırnak yer? Aile içinde baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanarak eleştirilmesi, ailede tırnak yiyen bir bireyin örnek alınması, kıskançlık, yeterince ilgi ve sevgi görememe, korku ve endişe, değersizlik ve güvensizlik gibi duygular ile travmatik yaşantılar tırnak yemeye neden olabilmektedir.
 
Herhangi bir sebepten dolayı anne-babasına kızan, onlara karşı öfke duyan çocuk tırnak yeme davranışını sergileyebilir. Arkadaşlarına kendini doğru biçimde ifade edemeyen çocuk bu sebeple kaygılanabilir ve bu sıkıntısını tırnak yiyerek ifade edebilir. Aile içinde yaşanan huzursuzluklar, anne baba geçimsizlikleri, anne babanın sık sık kavga etmesi, boşanma ve ayrılıklar da çocuklarda tırnak yeme gibi davranışlara neden olabilir. O zaman acı oje sürmek bu soruna çözüm olur mu derseniz acı oje ya da başka bir acı madde sürmek, sorunu çözüyormuş gibi görünse de aslında altında yatan nedene bir etkisi olmaz. Tırnak yemeye neden olan faktörler ortadan kaldırılmadığı sürece de ileride daha büyük sorunların ortaya çıkması gündeme gelebilir. Çocukta parmak emme, tırnak kenarlarını koparma, ellerine zarar verme veya uyku bozuklukları gibi durumlar, altında yatan kaynağa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Acı oje sürmek çocukta tırnak yemeyi ortadan kaldırsa bile sorunun kaynağını çözmediği için, sorun kendini başka bulgularla ortaya koyabilir.
Tırnak yiyen çocuk, ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından uyarılmamalıdır. Sık sık "tırnağını yeme, çek elini" şeklinde yapılan ikazlar onu tedirgin eder. Tırnak yeme davranışını azaltmak amacıyla çocuğu azarlama, korkutma, cezalandırma gibi yöntemlere yönelmeyin. Aksi takdirde davranışın daha da artarak devam etmesine yol açabilirsiniz, Çocukları korku ve kaygı yaratan ortam ve durumlardan uzak tutun, küçük yaştaki çocuklara kaygı ve korku verici,şiddet içerikli filmler, televizyon programları, bilgisayar oyunları vb. görüntüleri izletmeyin. Çocuk tırnağını yerken çocuğun ilgisini başka yöne çekin. Örneğin; ‘Gel seninle oyun oynayalım’ gibi. Çocuğun kil, kum, su, hamur gibi gerginliği ortadan kaldırıcı ve rahatlatıcı malzemelerle oynamasınısağlayın. Ebeveynlerin bu konuda unutmaması gereken en önemli şey pekiştirilmeyen davranışın sönebileceğidir. Tırnak yiyen çocuğu görmezlikten gelerek, dikkatini hoşlandığı bir ortama çekerek, davranışın altında yatan nedenleri bulup çözerek bu davranıştan vazgeçirilebiliriz. Eğer bu davranış altı aydan uzun zaman devam ederse acil olarak bir psikoloğa başvurmalısınız.

6 Mayıs 2013 Pazartesi

KUMBARAM...

Ailemin bana küçüklükten kalma bir alışkanlığından bahsetmek istiyorum. Is Bankasının da kendime ait bir kumbara hesabım var. Çocukların kendilerine ait bir kumbara hesabı olduğunda kendilerine ait birseyler olduğunda ona sahip çıkarlar ve benim duygusu gelişmiş olur. İş Bankasının verdiği kumbarayı her ay gidip açtırıyorum.   Bence her çocuğun kendine ait bir banka hesapı kendine ait bir  şeyi olmalı.  Aileler

GÖZ TEMASI

Çocuklarla göz teması çok önemli bir konudur. Çocuklar bizimle konuşmak istediğinde seni dinliyorum deyip işimize devam etmemeliyiz. Çocukların boyuna inmeliyiz yada onu görebileceğiniz düzeye getirmeliyiz. Çocuklar kendilerine önem verdiğini anlamalıdır. Eğer çocuk kendini değerli hissetmezse önemli hissetmezse ilerde problemler olabilir.  Onun için çocuklarla göz teması kurulmalı onu dinlerken. Okul öncesi öğretmenlerinin ve velilerin dikkat etmesi gereken en önemli şeydir.

4 Mayıs 2013 Cumartesi

KARAGÖZ VE HACİVAT

  Karagöz ve Hacivat;

Karagöz ve Hacivat taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur. Karagöz oynatıcısına hayali, hayal baz denir. Yardımcıları çırak, yardak, sandıkka’dır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.

Bu iki karekterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Anlatılanlar rivayete dayanır, zira gerçekten yaşamış olsalar bile büyük ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek kadar önemli bulunmamışlardır. 

Geçen hafta türkçe dersimizde hacivat ve karagözü işlemiştik ve hocamız bize şunu şöylemişti: Artık eskisi kadar izlenmediğini ve unutulduğundan bahsetmişti. Halbu ki bir zamanlar ne izlerdik. Her zaman yeniliklere açık olmalıyız evet ama peki daha önceden gelen şeyleri de unutmalıyımız ki? karagöz ve hacivat oyunlarına eskisi kadar değer vermemeye başlamışız.  Bence çocuklarımıza da hacivat ve karagöz sevgisini  sağlamalıyız diye düşünüyorum...
Daha detaylı bilgi için tıkayın

ÇOCUKLAR İÇİN GÜVENLİ İNTERNET


İnternet kullanımında ailelerin bilinçlendirilmesi gerekir. İnternet artık çağın bir problemi  oldu. 7 den 70 ' e artık herkesin elinde, evinde İnternet var. Çocukların hangi sitelere girdiğinde dikkat etmeliyiz. İlerde oluşabilecek problemleri önlemeliyiz.